BESST-İVAL 2024 Etkinlikleri kapsamında Fakültemiz Uluslararası İlişkiler Bölümü tarafından "İsrail'in Gazze Saldırılarının Uluslararası Hukuk Açısından Sonuçları" konulu konferans gerçekleştirildi.
Kırşehir Ahi Evren Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Burak Güneş'in konuşmacı olarak katıldığı etkinliğe İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Selim Cengiz, Doç. Dr. Halis Ayhan, öğretim üyeleri ve öğrencilerimiz katıldı.
Hukuk nesneldir adildir ve her olayda benzer sonuç verir gibi bir yaklaşımın bazen hayal kırıklığı yaratabileceğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Burak Güneş, "Hukuk dediğimiz şeyin bana göre iki yüzü vardır. Bir tanesi hukuk bir tanesi siyaset. Uluslararası politikalarda ve uluslararası ilişkilerde temel aktörlerin egemen ve eşit olduğunu varsaydığımız devletler olduğunu biliyoruz. Devletler birbirlerinin egemenliklerini koruduklarını ve saygı duyduklarını söylerken aslında şunu söylüyorlar. En üst irade benim, benim dışımda irade kabul etmiyorum. Sende kendi sınırların içinde en üst iradesin. O zaman iradelerimiz üstünse birbirimizin iç işlerine karışmayalım ve birbirimiz arasındaki davranışları düzenlerken belirleyeceğimiz hukuk normları ve kurallarda hepimizin ulaşabileceği nesnel kurallar olsun diye varsayıyorlar. Yani uluslararası hukuk devletler arası ilişkileri düzenlerken aslında nesnel olduğunu, her devlete aynı ve eşit şekilde yaklaşabildiğini iddia ediyor. Bu sorunlu bir yaklaşım. Bir hukuk kuralının nesnel olabilmesi için iki şeyi aynı anda ihtiva etmesi gerekir. Bir tanesi bir iradenin sonucu olması lazım. Çünkü devletler kendilerinden önce var olmuş bir hukukun içerisine değil bizati kendilerinin yarattığı bir hukukun içerisinde olmak isterler. İkincisi iradenin sonucunda ortaya çıkan hukukun normatif bir tarafının da olması lazım yani onu yaratan, ortaya çıkaran devleti de bağlaması lazım. Bu ikisinin aynı anda olması hukuka nesnellik atfedildiği anlamına geliyor. Sonuç olarak uluslararası hukuk eğer sübjektifse esnektir de. Esneklikte karşımıza başka bir tezat çıkarıyor. Taraflar arasında güç eşitsizliği varsa hukuk güçlüden tarafa bükülebiliyor. Bu bir gerçeklikte şöyle bir şey ortaya çıkıyor. Hukuk böyle bir esneklik içerisinde varsa o zaman hukuk dediğimiz şey güçlünün hukukudur. Ancak hukukun genelin çıkarını da koruyor olması gerekmektedir." dedi.
Gazze meselesinin bıçak sırtı ve duygusal bir mesele olduğuna değinen Dr. Öğr. Üyesi Burak Güneş, "İnsanlık ve barbarlık arasında gitgeller yaşanan bir dünyadan bahsediyoruz ve bu dünya bir sancı yaşıyor ve bu sancının sonucunda bir doğum olacak. Bu doğum yeni bir meta denge yada yeni bir sistem çıkartabilir. Eskinin revize edilmiş halini de çıkartabilir daha kötüye de gidebilir. Gazze bu sancının görünür olduğu alanlardan bir tanesi. İsraillin yapmış olduğu eylemleri İsraillin hukuksal sorumluluğu bağlamında ele almak gerekir. Yakın zamanda Güney Afrika Cumhuriyeti Uluslararası Adalet Divanına başvuru yaptı ve Uluslararası Adalet Divanı da 26 Şubatta vermiş olduğu geçici önlemler kararı verdi. Hukuki sorumlulukta devletlerin sorumluluğu incelerken cezai sorumlulukta bireylerin sorumluluğu değerlendirilmektedir. Uluslararası Adalet Divanı devletler arasındaki çekişmeli davalara bakan bir mahkeme. Burada İsraillin soykırım yaptığı sonucuna ulaşırsa İsraillin hukuksal sorumluluğu ortaya çıkacak. Benzer şekilde Uluslararası Ceza Mahkemesi bu konudaki yetkilileri yargılayabilirse o zaman da Gazze de meydana gelen katliamları gerçekleştiren gerçek kişiler yargılanacak. Sonuç olarak şöyle bir şeye varabiliriz. Soykırım, savaş suçları ve insanlığa karşı olan suçların artan oranda işlendiğine şahit oluyoruz. Uluslararası Hukuk bu konuda bir şey yapabilir mi? Belki yapabilir. İnsanlar bu konuyu gündeme getirir, devletler ve uluslararası örgütleri arkasına alabilirse bu konuda bir kazanım elde edebilir ve bu kazanımların elde edilmesinin en önemli yollarından birisi de yargısal yollar. Bunlardan bir tanesi Uluslararası Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi yargılamaları olabilir. Şu anda o yol açıldı umarım bununda devamı gelir. ve bu yolun sonucunda barbarlık ve insanlık arasındaki tercihte insanlıktan yana bir karar çıkar." dedi.
Program, Dr. Öğr. Üyesi Burak Güneş'in öğrencilerimizin sorularını yanıtlaması ve Dekan Yardımcımız Doç. Dr. Halis Ayhan'ın Dr. Öğr. Üyesi Burak Güneş'e teşekkür belgesi vermesiyle sona erdi.